Wikipedia

Arama sonuçları

14 Temmuz 2013 Pazar

BEBEĞİNİZ PİŞİK Mİ OLDU???

Sizinde Bebeğiniz Pişik Olduysa;

Maalesef Eren bebek 6.ayına kadar pişikle tanışmadı desem doğru olur.Fakat geçtiğimiz hafta başında ciddi bir pişik sorunumuz oldu.İlk gün farkettiğimde bacaklarının arası tabiri caizse yanıyordu.Ki arkadaşlar o sıralar her gün duş alıyordu Eren bebek :):):)



Birkaç gün boyunca BEPANTHOL isimli pişik kremini kullandım ve çok emindim geçiceğinden (!).üç günü geçtikten sonra endişelenmeye başladım ve tabii bu sırada babaannemiz farketti pişik olduğunu ( Eyvah ki ne eyvah :):):)

Sağlık ocağına aşı için götürdüğümde aile hekimimize muayene ettirdim.Maalesef oğlumuz mantar olmuş.Çünkü arkadaşlar pişik süresi ortalama 3 gün devam eder ve sonra geçmesi gerekirmiş.Doktor hanım;sudan yada ıslak mendillerden oluşabileceğini söyledi ve iki farklı krem verdi.Sanırım en iyi sonucu HEMATAN adlı kremden aldık.Sabah akşam sürdük hatta ben her bez değişiminden sonra sürdüm,tekrar ilk aylarımızda olduğu gibi ıslak mendillerimizi yıkadık ve haftanın sonunda pişik yahut mantar geçti.Şimdi çok daha dikkatli ve hassas davranmam gerektiğini bir kez daha anladım.Bez değişimi esnasında hijyen önemli olduğu kadar;farklı marka bezler,ıslak mendıller,bebeğinin altının ıslak,nemli kalması bebeğinizin pişik olması için etkileyici faktörlerdir.

Ne yapıyoruz;her bez değişiminde mümkünse pişik kremi  kullanabilir,ıslak mendilleri büyük bir sabırla yıkamaya devam edebilir,bez markamıza dikkat edebilir ve yaz aylarında sık sık bezimizi değiştirebiliriz.



Sevgiyle,hepimize iyi bebek büyütmeler!!!

29 Haziran 2013 Cumartesi

Bebeğiniz Dönmeye Yuvarlanmaya Başladıysa..Eyvahhh!!!

Sizlerinde bebekleri yavaş yavaş dönmeye,küçük küçük hareketlenmeye,yuvarlanmaya başladı mı?

Bizim bebeğimiz artık 5.ayını bitirip dolu dolu 6.ayında diyebiliriz.Eren bebek;maşallah kendi ayında bebeklere nazaran daha hareketli olduğunu söylemek mümkün.


Kendi etrafında 360 derece dönmeler,sırt üstü yatmakla birlikte,şınav çeker pozisyonda durmalar hatta bir elini yüksek bir yere ( örn.koltuk sehpa masa vb.) uzatmalar,yuvarlanarak bir yerden bir yere gidebilme teknikleri şeklinde sıralayabiliriz.

Ben genelde yatırırken özellikle beşiğini tercih etmekle birlikte kesinlikle yanımda yatırmayı uygun bulmuyorum.Bunun sebebini ayrıca başka bir yazıda açıklayabilirim.Uyurken beşiğinin asansörünü kaldırarak veyahut ev içerisinde oyun minderinin üzerine yatırmaya özen gösteriyoru.

Geçtiğimiz günlerde babaannemizin misafirleri dolayısıyla gün içerisinde oradaydık.Uyudugu için babaannemizin yatağına yatırdım ve etrafını yastıklarla destekledim.(Ya da desteklediğimi düşündüm !!! )

Biliyordum Eren bebek iki farklı şekilde uyanır: Ya uykusundan ağlayarak uyanır ki bu bebeğin korkulu bir rüya gördüğüne işarettir derim ya da sessizce uyanır hatta gülümseyerek etrafındaki birkaç şeyle oyalanır bir süre oynayabilir.

Biz salondayken Eren bebek ağladı ve ben koşaral yanına gittim, 1. şık gerçekleşmiştir diye umuyorum : fakat ne göreyim Eren bebek yerde yüzükoyun bir şekilde sessizce yatıyor.Halbuki ben onun çığlığına gitmiştim.Yerde sessizce durduğunu görünce duyduğum endişeyi tarif etmem mümkün değil sanırım.


Bundan sonra çok daha dikkatli olmam gerektiğini daha iyi anladım hatta anlamak değil tecrübeyle sabitledim diyebilirim.Biliyorum ki ;çocuk dediğin düşe kalka büyür yara bere illa ki olacaktır ancak unutmamalıyız ki bazen kaza geliyorum der :) :) :)

Eğer sizinde bebeğiniz yavaş yavaş ayaklarını ağzına götürüyor,olduğu yerde sırt üstü dönebiliyor ve aynı şekilde geri tekrar ediyorsa tedbirli olmanızda fayda var .





Bebekle Yolculuk-1

Bir bebeğiniz varsa ve siz aynı hızlı yaşamınıza tekrar geri dönmek istiyorsanız,kesinlikle bir yerden başlamalısınız. :)

Bebeğinizin büyümesini beklemeyin,belki çok geç olabilir...

Arkadaşlar;bebeklerimiz olduktan sonra genelde herkes gibi kısa bır bocalama dönemi geçirebilirsiniz ancak asla kendimizi bırakmamalı ve eski rutin hayatımıza geri dönmeliyiz.Bence burdaki en önemli konu;sizin bebeğe alışmanız değil,bebeğinizin sizin hayatınıza hızlıca adapte olması gerektiğidir.


Bebeklerimizle kısa ya da uzun tüm yolculuklara alışmalı ve onlarıda bu seyehatlere alıştırmalıyız.:) Öncelikle kısa bır yolculuğunuz varsa dahi kesinlikle yanınızda bulundurmanız gereken olmazsa olmazlarınız:

  • Alt değiştirme örtüsü
  • Islak mendil ve havlu 
  • Pişik kremi
  • Penye ya da polar battaniye (mevsime göre farklılık gösterebilir.)
  • Ek gıdaya geçtiyseniz bir öğün için hazırlanmış kavanozlarınız
  • Fazladan birer adet çamaşır ve kıyafeti
  • Yaz aylarında güneş kremi güneş gözlüğü ve şapkası 
Bu şekilde kısaca sıralayabilir ve sırt çantanızı bebeğinizin tüm ihtiyaçlarını öncelik alarak yerleştirebilirsiniz.


Arkadaşlar bebekleriniz artık kısa yolculuklar için hazır.Bizim maceralarımızıda artık bir başka yazımızda anlatmak dileğiyle.. 

Hoşçakalın,sevgiyle kalın..



23 Haziran 2013 Pazar

6.AYDA EK GIDA BESLENME PROGRAMI

Ek Gıdaya Geçerken;Beslenme Tablomuz;

Arkadaşlar;hepimizin bildiği üzere anne sütü yeterli olduğu takdirde 6.ayına kadar ek gıda vermemiz gerekmiyor.Ancak ek gıdaya başlama süresini de 6.aydan daha ileri bir tarihe ertelemek çocuğumuzda gelişim eksikliğine yol açabilir.



Biz artık neredeyse 6.ayımızda oldugumuz için yavaş yavaş başladık diyebiliriz.

Genelde olması gereken beslenme tablosu şöyle;

  1. Sabah uyandıgında anne sütü 
  2. Kahvaltı için:yumurta sarısı,suda bekletilmiş tuzu alınmış peynir,bir tatlı kaşığı pekmez,devam sütü yada kaynatılmış ılık suyla karıştırılabilir.
  3. İki üç saat arayla meyve püresi
  4. İkindi zamanına doğru yoğurt veya sebze çorbası ile devam edip akşama doğru yoğurt
  5. Akşam anne sütü ile tamamlanabilir.

Açıkçası bana göre bu tarz tablolar çeşitlendirilebilir,miktarları artırılabilir ya da azaltılabilir.Fakat bu tablolara birebir uymak gerçekten zor gibi.En azından biz şu an altıncı ayımıza gelırken anne sütü dışında o gün yaptıgımız tek sey meyve püresi vermek veya muhallebi hazırlayıp içine 1 tatlı kaşığı pekmez karıştırmak.



Buradan baktığımızda bebek aç gibi gözüküyor olabilir ama kendimizi bebeğe göre ayarladığımızıda unutmamamlıyız:):)


Beni ve benim gibi acemi anneleri belli ki zor günler bekliyor.En azından kararsız günler beklediği kesin:)))


Sevgiler,saygılar :)))

20 Mayıs 2013 Pazartesi

5.AYDA BEBEK GELİŞİMİ


Bu Ay Bebeklerin Yapabilecekleri;

5.ayda bebeklerimiz artık nesneleri iki eli ile yada tek elle tutabilir.Hatta onları ağzın götürürseniz şaşırmayın.Bu ayın en belirgin hareketleri;nesneler düştüğünde gözü ile takip edebilir,nesneyi gösterip sakladığınızda bunun farkına varabilir ancak sakladığınız nesneyi bulabileceğiniz henüz düşünemez.

Diğer en önemli özellik ise;artık bebeğiniz dönüyor,sırt üstü durabilirken sağ yada sol tarafına yuvarlanabilir,yüzükoyun vaziyetteyken tekrar sırt üstü pozisyon alabilir.

Dikkat!!! Bebeklerinizi yalnız yüksek yerlerde bırakmamalı,eğer beşiği haricindeki bir yerde uyuyacaksa tüm güvenlik önlemlerini almalısınız.



Çok hareketli bir bebeğe sahipseniz;arzu ettiği nesnelere karşı uzandığını yada emekleme hareketi yaptığını farkedebilirsiniz.

Şu ana kadar henüz bir aynalı oyuncağı yoksa bunu edinebilirsiniz.Bebeğiniz aynada yüzünü görmekten hatta sizinle aynaya bakıp konuşmaktan zevk alacaktır.Aynanın karşısına geçin ve bebeğinizle konuşun kendinizi ve annesini tanıtın.

Sizin konuşmalarınızdan hemen sonra garip sesler çıkarabilir.Yavaş yavaş da- da dediğini duyar gibimisiniz yoksa :):):)



Doğduğu ilk ay işitme testi yapılmış olsa dahi bebeklerin bu ay içindede işitme testini tekrar ettirmelerinde fayda vardir.



Bebek Aşı Takvimi

















5.ayda bebeklerimizin herhangi bir aşısı bulunmamaktadır.

Ancak bu ay itirabiyle,bebeklerimiz demir depolarını boşaltmış olduğundan doktorunuzla iletişime geçerek demir damlalarını kullanmaya başlayabilir,bebeğimizin eksik demir ihtiyacını karşılayabilirsiniz.

Bebeklerimiz bu ay içinde herşeyı ağzına götürmek isteyebilir,böylelikle nesneleri tanıma fırsatı yakalarlar.Bir süre sonra cinsel organınada dokunmak isteyecektir.Arkadaşlar bebeğimize cinsel organına dokunmak istediğinde itiraz etmeyelim ve bu "pis, yada "kaka", yada "eeh,eeh" demiyelim.Cinsel organını da tıpkı diğer tüm nesneleri tanımak isteyeceği gibi izin verelim,meraklarını giderelim.

Bu ay itibariyle;ek besinlere geçileceği gibi eğer doktorunuz önermiyorsa 6.ayın sonuna kadar anne sütü ile devam edebilirsiniz.

Ek gıdalarla ilgili ayrı bölüm yazılarımızı ve sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz.


17 Mayıs 2013 Cuma

ACEMİ ANNENİN PROFESYONEL DENEYİMLERİ...: Promosyon Ürünler,Numuneler Ve Hediyeler..

ACEMİ ANNENİN PROFESYONEL DENEYİMLERİ...: Promosyon Ürünler,Numuneler Ve Hediyeler..: Arkadaşlar; bebeğinizle birlikte sizde aslında yeni bir dünyaya adım atmış oluyorsunuz. "Bebeklerin Dünyası"   :):):) diyebiliriz....

Promosyon Ürünler,Numuneler Ve Hediyeler..

Arkadaşlar;bebeğinizle birlikte sizde aslında yeni bir dünyaya adım atmış oluyorsunuz.
"Bebeklerin Dünyası"   :):):) diyebiliriz.

Hal böyle olunca;sudan çıkmış balığa dönmemek için;gidip her bulduğunuz anne bebek sitesine üye olmuş olabilirsiniz,birileri mailine,telefonunuzun mesaj kutusuna bilgilendirici mesajlar,ilgili bültenler göndersinde kendimi geliştireyim diyebilirsiniz :) :)

Veeeee sonuç...Bir bakmışssınız birçok siteye üye olmuşsunuz ve kapınızda zaman zaman paketler gelmiş.

Akiferen henüz 4.5 aylık,fakat hangi bez markasını kullandığımızı,zaman zaman memnun kalmasakta bu markada sabitleştiğimizi söylemek mümkün.Buna rağmen "MOLFİX" bez markasına birşekilde üye olmuş olmalıyım ki;bez numunesi gönderdiler,öncesindede bebeğimin bedenini sordular arayarak.

Dilerseniz sizde üye olabilir,numune talebinde bulunabilirsiniz.


Molfix Bez Firmasına teşekkürlerimizi sunar,diğer bebek ürünleri ile ilgili firmalardan gelecek hediye ve numuneleri iştahla beklediğimizi bildiririz :) :) :)




13 Mayıs 2013 Pazartesi

EK GIDALARA BAŞLAMA ZAMANIMIZ YAKLAŞIYOR!!

Artık Akiferen 4.5 aylık ve 6.ayı içinde ek gıdalara başlamak gerekli.Bebeklerimiz için ek gıdalara alıştırma dönemi 4.aydan önce kesinlikle olmamalı,ancak bu süre 6.ayıda geçmemelidir ki bebeğimizde gelişim eksiklikleri ve bir takım olumsuzluklar yaşanmasın.

Bebeklerimize 4.aydan öncede herhangi bir ek besin vermemize gerek yoktur.Çünkü anne sütü bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte;su görevinide görmüş olur.Yani anne sütünü tamamlayıcı bir faktör denilebilir ek gıda için.

Ek besinlere geçiş döneminde; anne sütü tamamen bırakılmamalıdır.Bu dönem hem bizim için hem de bebeğimiz için çok da kolay olmayan bir dönem.

Biz ilk olarak bir kaç çay kaşığı denemeleri yapmaya karar verdik.Öncelikle bebeğin direk tatlı gıdalar almaması için sebzeler daha uygundur.Havuç suyu bunun için idealdir.

Arkadaşlar;havuçları rendeleyelim ve temiz bir bezle suyunu sıkalım.Bebeğimizin ek gıda ölçüsü bir çay bardağı olduğunu düşünürsek;ilk günler tattırmak için birkaç çay kaşığı yeterlidir.Eğer bebeğimiz bu tadı beğenirse miktarı yavaş yavaş artırabiliriz.Sevmediği takdirde bu miktarı direk kesmeli ve ilerleyen günlerde tekrar denemeliyiz.


Bebeklerimizin sindirim sistemi henüz çok gelişmediği için;hazırlayacağımız ek besinlerde kesinlikle salça,tuz,ilave şeker bulunmamalıdır!!!


Arkadaşlar bu arada meyve püreleri ve meyve sularını çok fazla abartmamalıyız ki;bebeğimizin iştahı azalabilir.Sütlü unlu mamalar,pirinç unu ile yapılan kaşık mamalar anne sütünün yanından verilebilecek ek gıda olarak sıralanabilir.

Biz akiferen'le havuç suyu denemelerinden sonra elma suyu ile devam etmeyi planlıyoruz:):) Ve tabiki sonrasında püreleri yemeye başlıyacağız.


Sayfamızı kapatmadan önce ek besinlerimizide kısaca sıralayalım :)

1.Aşama(Meyveler ) :Elma,Kayısı,Muz,Şeftali,Armut

2.Aşama (Sebze ) : Havuç,Yeşil Fasülye,Kabak,Patates

3.Aşama : Yulaf Pirinç,Pirinç Unu,Mısır Unu vb. olarak sıralayabiliriz :):)


Size Bol Güneşli Ek Besin Geçişleri :):)





10 Mayıs 2013 Cuma

Tercih Edilen Bebek Bakım Ürünleri - 2

Bugün bebek bakım ürünleri yazı dizimizde sizlere bebek bezi ve ıslak temizleme mendilleri hakkında bilgi vermek istiyoruz.




Arkadaşlar bebek bezi seçiminde dikkat etmemiz gereken en önemli özellikler şunlardır:
  • 3 tür bebek bezi bulunmaktadır.Tek kullanımlık bebek bezleri,yıkanabilir bebek bezleri ve son olarak herkesin bildiği kumaş bezlerdir.
  • Bebeğinizin cinsiyeti kız mı erkek mi olduğunu sormalıyız.Çünkü bebek bezlerinin üzerinde cinsiyet belirtilebiliyor.Kız ve erkek bebeklerin çiş yaptıkları yer farklı oldukları için bez üreticileri bunun için farklı bez üretmişlerdir.
  • Bebeğimizin bacak ve kalça çıkıklığı,eklemleriyle ilgili sorun varsa doktorlar kumaş bezleri önerebilmektedir.
  • En uygun fiyata sahip olan hazır bezler olmakla beraber en kullanımı kolay annelerin rahatlıkla tercih ettiği bezdir.
  • Bebeğimizin kilosuna göre alacağımız bezi tercih etmeliyiz.Kilosu arttıkça bebek bezi numalarandırıldığından dolayı bir üst beze geçmeliyiz.Küçük numaralı bezler bebeğimizin bacağını sıkar,rahatsız eder,pişik oluşumuna davetiye çıkarabilir.
  • Hangi türdeki bezi kullanırsak kullanalım bebeğimizin cildinde pişik,kızarıklık ya da döküntüler meydana gelebilir.Bu durumda bebek bezimizi değiştirebilir,farklı markalardaki bezleri deneyebilirsiniz.
  • Emiş gücü yüksek bebek bezlerini tercih ederek,yenidoğan bebeklerimiz için özellikle sıvı kakayı emiş gücü bulunan bezleri almalıyız ki bebeklerimiz rahat etsin :)


Özellikle bebeklerimizin alt açma esnasında kullandığımız,gün içerisinde hep elimizin altında bulunan ıslak mendilleri alırken nelere dikkat etmeliyiz?Islak mendil seçiminde tercih etmemiz gereken noktalar nelerdir?

Doktorların yenidoğan için tavsiyesi özellikle ilk aylarda ıslak ve ılık yıkanmış pamuktur.Bebeğinizin cildine göre farklılık gösteren ıslak mendilleri tercih ederken özellikle paraben içermeyen ürünleri tercih etmelisiniz.

Yapılan şu haberi dikkate alırsak;

Hijyen için kullanılan ıslak mendillerin bilinçsiz kullanımı ile hastalığa davetiye mi çıkarılıyor? Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Gümrükçüoğlu, yaptığı açıklamalarla ıslak mendil kullanımında yapılan hataları sıraladı.

Islak mendillerin içinde bulunan kimyasallar birçoğumuz tarafından unutulan bir ayrıntı. Kimyasal maddeler kendiliğinden kaybolmadığı için ıslak mendil kullanımı sonrası ellerin suyla yıkanması gerektiğini dile getiren Gümrükçüoğlu, son yıllarda ıslak mendil tüketiminin arttığının altını çiziyor ve devam ediyor:
“Islak mendilleri sıktığınız zaman içinden genel itibariyle sıvı çıkar. Bu sıvı kimyasaldır. Islak mendil çok fazla kullanılırsa bu kimyasallar elde veya deride birikir. Yiyecekleri tuttuğumuzda veya elimizi ağzımıza götürdüğümüzde bu kimyasallar vücuda geçer. Uzun yıllar söz konusu kimyasalların vücutta birikmesi sağlık açısından olumsuzlar doğurur. Islak mendillerin kimyasal madde barındırdığı unutulmamalı, bu yüzden ıslak mendil kullanıldıktan sonra mümkünse eller suyla durulanmalı. En iyi temizlik şekli sabunla elleri yıkamak ve bol suyla durulamaktır. Ancak ıslak mendillerin kullanımı, suya ve sabuna ulaşılamayan durumlarda önemli bir ihtiyacı karşılamaktadır.”
Bebeklerin Temizliğinde Islak Mendil Zararlı Olabiliyor

Bebeklerin özellikle alt temizliğinde annelere pratiklik kazandıran ıslak mendiller, bebeğin cildine zarar verebiliyor. Hangi marka olursa olsun ıslak mendil paketlerinin üstünde TSE işaretinin olduğundan emin olunması yönünde uyarıda bulanan Gümrükçüoğlu, mendillerin bebeğe verdiği zararları şöyle dile getiriyor:

“Çocuk eğer pişikse ya da bir yerinde başka bir yara varsa ıslak mendil kesinlikle kullanmamak gerekir. O yaralar ve pişik, vücutta çatlaklar meydana getirir siz de o yaranın üzerine kimyasal bir madde olan bu ıslak mendili sürerseniz çatlakları yakar ve bu da emilim yoluyla vücudun kan dolaşımına da geçebilir. Bunlar öldürmez ama cilt rahatsızlığını artırır. Annelerin buna dikkat etmesi gerekir.”





Bu yapılan haberleri okuduğumuzda ıslak mendilleri kesinlikle yüzümüzde kullanmamız gerektiğini anlıyoruz.Evlerimizden atamadığımız,bebek alt değişimden bir numaralı yardımcımız olan ıslak mendillerin en kalitelisini,yıkanmış olarak piyasaya sürülenleri tercih etmemizde fayda var.






9 Mayıs 2013 Perşembe

0-3 Aylık Bebek Gelişimi-2

0-3  Aylık Bebek Gelişimi- 2 

 Beslenme ve Sosyal Gelişim 

*Ağladığı zaman kucağa alındığında ağlamayı keser. 

*Anne kokusunu diğer kokulardan ayırt edebilir.

 *Siz ona sık sık gülümseyin,çünkü size zamanla karşılık verecektir. 

 *İnsan yüzlerini incelemekten hoşlanırlar,yanına yaklaşın ve onunla konuşun. 

 *Beden ve el hareketleri ile sizi taklit etmeye çalışabilir.


 *Ona yaklaşarak çok sesli olmayan bir çıngırağı sallayın ve gözlerini hareket eden cisme yoğunlaşmasını sağlayın.Kısa süre içerisinde hareket eden herşeyi izlediğini görürseniz şaşırmayın.

 *Konuşurken sizin dudaklarınıza ve ağzınıza bakar.

 *İşitme ve ses gelişimini takip etmek istiyorsanız bebeğinizin arkasına geçerek el çırpın,bunu sağ ve sol tarafına geçerek tekrar edin.Bebeğiniz sesin geldiği tarafa bakabilir :):)

 *Bebeğinizi sık sık izleyin,gözlemleyin.Nelerden hoşlandığını,hangi seslere kulak verdiğini,kucağa alındığında susmasını,onunla konuşmanızdan hoşlandığını farkedeceksiniz. 

 *Korkmayın bebeğinizi her ağladığı zaman veya çoğunlukla kucağınıza aldığınızda alışkanlık yaparak kucağa alıştırdığınızı düşünmeyin.Bebekler ilk 3 ay alışkanlık edinemezler.Bebeğinizi sıkça kucağınıza almanız ona güven duygusu ve sevgi verecektir...

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Bebek Banyosunda Dikkat Edilecek Hususlar

Yenidoğan Bebek Banyosu Nasıl Yaptırılmalıdır?


 

 Hamilelik dönemi bitti,bebeğimiz doğdu,hastaneden eve geldik..İşte şimdi müthiş serüven başlıyor!!!

Bunların en önemlilerinden bir tanesi;yenidoğan bebek banyosudur. 

Birçok makale,yazı ve forumlarda bebeğimizin göbek bağı düşmedende banyosunun yaptıralacağı belirtilmiş olsa dahi aceleci olmamakta fayda var.Uzmanlar;bebeğiniz göbek bağı düştükten en erken 1 gün sonrasında yıkamanızı tavsiye ediyor. 

Göbek bağımızın bakımını yaptıktan sonra;bebeğimizin banyosu için gerekli malzemeleri elimizin altında hazır tutmalıyız.


  • Bunlar; Küvet, Bebeğimizi kurulayacak pamuklu bir havlu ve ince bir tülbent, Bebek Şampuanı, Bebek Sabunu, Bebeğimizi yıkayacağımız sünger, Bebek Bezi,Pişik Kremi, Kolaylıkla giydireceğimiz zıbın ve kıyafetleri. 


 Öncelikle bebeğimizi yıkayacağımız su kaynamış olmalı ve dirseğinizle kontrol ederek ortalama 37' olmalıdır.Yani ne sıcak ne soğuk olmalı.Ancak oda sıcaklığınıda ölçmeniz gerekebilir.Oda sıcaklığı;normal oda ısısından biraz fazla olmakla beraber 25' yi aşmamalıdır.

   

 Bebeğimizi banyo yaptırmadan hemen önce beslememeliyiz.Çünkü tok karnı ile onu sıkıştırmak kusmasına sebep olabilir. 

Unutmayalım ki bebeğimiz suya ilk defa temas etmiyor.Yaklaşık dokuz ay boyunca su içinde yaşayan bebeğimiz suya yabancı olmadığı için önce siz endişelerinizden sıyrılmalısınız. 

 1)Bebeğimizi yıkamak için en uygun saatler yatırmadan önceki vakitlerdir.Akşam saatleri ya da gündüz uyku öncesini tercih edebilirsiniz.
 2)Banyo için gerekli tüm eşyaları yanınızda hazır bulundurun. 

 3)Eğer bebeğimizin saçında konak oluşmuşsa banyo öncesinde bebek yağı ya da badem yağı ile nemlendirin.

 Veeeeee Banyo Zamanı!!! 

 Küvete belli bir miktar su ile doldurun.Eger tek yıkacayaksınız küvet filesi kullanabilirsiniz. 


  •  Bebeğinizi hızlıca soyarak onunla konuşun,şarkılar söyleyin ve onu rahatlatmaya çalışın. 
  •  Çıplak kalan bebeğinizi küvet filesine yatırarak yavaşça sünger ile yıkamaya başlayın.
  • Bebek şampuanı ile kafasına çok fazla dokunmadan hafifçe okşar şekilde köpürtün ve hızlıca durulamaya geçin. 
 İlk banyolarımızı ne kadar hızlı ve pratik yaptırırsak bebeğimiz o derece sıkılmaz ve zamanla banyolardan keyif alacaktır. 

 Saçlarını ve vücudunu sabunlayarak köpürttüğümüz bebeğimiz şimdi durulayalım.Bebekler yüzlerine su gelmesinden ürkebilir,çekinebilir ve ağlarlar.

Direk yüzüne su gelmiyecek şekilde başını aşağı yönde tutarak durulayın.Bu işlemi bir kaç defa tekrar ederek saçının ve vücudunun iyice durulandığından emin olun.


.  

  KURULAYIN VE MASAJ İÇİN YAĞLAYIN

Bebeğinizi kurulamak için ayırdığınız için tülbent ile hemen sonrasında yumuşak bir havlu ile nazikçe kurulayın.

Islak bir tarafının kalmadığına emin olun ve yavaşça masaj yapın.

Bebek yağı ile masaj yapmak bebeğinizi rahatlatıcak daha rahat ve kısa sürede uykuya dalmasına neden olacaktır. 

 Son olarak;bebeğiniz için üretilen nemlendiricisini sürün ve hızlıca giydirin.

Tercih Edilen Bebek Bakım Ürünleri - 1



Bebeğimiz İçin Biberonlar Nasıl Tercih Edilmelidir?



Aklımıza bebek bakım ürünleri deyince;banyoda,bebek bezi değişimi esnasında,beslenme sırasında diyerek sıralayabilir ve bunları artırabiliriz.Bugün sizlere beslenme esnasında kullandığımız biberonlar hakkında bilgi vermek istiyoruz.

Bebeğimizi beslerken eğer anne sütü degilde devam sütü veya mama kullanıyorsak;biberon,emzik,mama kaşığına dikkat edilmeli,plastik malzemeden yapılmadığını kontrol etmeliyiz.

BİBERON ALIRKEN DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER!



  • Plastik ve cam olmak üzere ikiye ayrılırlar.Cam olan biberonları daha steril olmakla beraber,1 yıl sonrasında bebeğimizin eline verdiğimizde tehlike arz edebilirler.Ancak anne sütünü saklayan anneleri düşündüğümüzde uzun vadede daha sağlıklı olduğunu belirtmekte fayda var.
  • Plastik olan biberonlar tehlikeli gibi gözükmese de zamanla ve kaynatıldıkça renkleri değişebilir.Belirli zaman dilimi geçtikçe plastik malzemeden yapılan biberonumuzu değiştirmeliyiz.
  • Biberon emzikleri de kendi içinde çeşitlere ayrılır. 

     Biberon emziklerini alırken çeşitli numaralar dikkatinizi çekecektir. Genelde 3 ayrı grupta toplanmıştır. 


0-4 ay arası için 1, 

4-12 ay arası için 2, 

12-18 arası için 3 biçiminde sıralanır.

Yavaş akması istenilen durumda tek ve küçük delikli tercih edilirken, koyu kıvamlı mamalar için büyük ve çok delikli olanlar kullanılmalıdır.

 Yeni doğanlarda çok küçük delikli olanlar kullanılırken, ilerleyen aylarda daha büyük delikli olanlara geçilir.  

NOT:Kanada Tıp Birliği Nisan 2008 tarihinde sert plastiklerin kullanımdan kaldırdığını belirtir, bu nedenle plastik biberonlar yerine cam biberonları tercih etmeniz gerektiğini tekrar hatırlatmak isteriz

Hamilelikte Çatlaklar ve Lekeler İçin Ne Yapmalıyız?

Doğum Sonrası Kilo Verme Yöntemleri

Hamilelikte Kilo Alımı

2013 Tercih Edilen Bebek İsimleri

Lohusalık Dönemi ve Belirtileri

Doğum Yöntemleri ve Tercihler

Son Yıllarda Tercih Edilen Doğum Yöntemleri Neler Biliyor musunuz???


Arkadaşlar;anne adaylarının en tereddütlü yaklaştığı konu nasıl doğum yapacağıdır.Sabırla  fakat bir o kadar da endişeli geçirdiğimiz dokuz ayın sonunda rahat,agrısız ve sorunsuz bir doğum yapmayı hayal edebilirsiniz.



İşte bu amaçla,öncelikle hangi doğum yöntemleri mevcut,daha fazla hangi yöntem tercih ediliyor,dezavantajları ve avantajları neler,biz kadınlar için bu yazımızda derledik..

Normal doğum,sezaryen doğum,epidural sezaryen ve epidural normal doğum olarak sıralayabiliriz.Ülkemizde çok yaygın olmamakla birlikte suda doğumda diğer doğum yöntemlerinden biridir.

Hepimiz;yani tüm anne adayları bebeğimizi en sağlıklı şekilde dünyaya getirmeyi isteriz.Uzmanlar bu konuda türlü çalışmalar yapmakta ve tıp dünyası her geçen gün yeni bir teknoloji sunarak hayatımızı kolaylaştırmaktadır.

Ülkemizde son bir iki yıldır sezaryen doğum oranı azalmakla birlikte anne adaylarımız normal doğumu tercih etmektedir.Zorunlu durumlarda ise hala uzman doktorlarımız;sezaryen doğumu önermektedir.Sezaryen doğum içinse yöntemler;genel anestezi ve epidural sezaryen dediğimiz lokal anestezi ile yapılan doğumdur.




Gelelim normal doğumun avantaj ve dezavantajlarına:


  • Gerekli şartlar yerine geldiğinde doğumun vajinal yolla ve normal koşullarda gerçekleşmesine denir.
  • Zamanı geldiğinde gerçek doğum kasılmaları başlar. Önceleri seyrek olsalar da düzenli aralıklarla gelen ağrılar, giderek daha sık, daha uzun süreli ve daha şiddetli olmaya başlar.
  • Belli bir standartı olmasa da, saatte bir gelen ve 15 - 20 saniye kadar süren düzenli ağrılar başladığında doktorunuzla temasa geçmeniz gerekir.
  • Normal doğumlar kendiliğinden olabildiği gibi, vakum veya forseps gibi müdahaleler de gerektirebilir.
  • Doğumun birinci evresinde, ağrıların başlamasından hemen sonra serviks açılır. Açılma uzunluğu 10 cm'e kadar çıkar.
  • Doğumun ikinci evresinin başlaması için serviksin tam olarak açılması gerekir. Bebeğin dışarı çıkmasına kadar süren bu 2. evrede, şiddetli ve düzenli kasılmalarla itilen bebek, incelen serviksten kolaylıkla geçer ve vajinaya ulaşır.
  • Doğumun üçüncü ve son evresi, bebeğin dışarı çıkmasıyla başlar ve plasentanın dışarı çıkmasıyla son bulur. Bebek tamamen dışarı alındığında, plasenta ile bağlantı sağlayan göbek kordonu kesilerek anneden ayrılır.
  • Genel olarak doğum ortalama 14 - 15 saat sürer ama daha kısa sürmesi de mümkündür.


Suni Sancı Nedir ?

  • Zamanı geldiğinde başlaması gereken sancılar her şeyin uygun olmasına rağmen başlamadığında ya da var olan kasılmaları desteklemek gerektiğinde kullanılır.
  • Anneye serumla ‘oksitosin’ hormonu verilir. Bu hormon annede suni kasılmalar başlatır.
  • Oksitosin, normal şartlarda beynin ‘hipofiz’ denilen bölgesinden salgılanır ve rahimde kasılmalar yaratmak dışında, sütün memeden dışarı atılmasını sağlar.
  • Suni sancı ile oluşan kasılmalar, doğal kasılmalardan daha sık, daha düzenli ve daha şiddetli olur.
  • Uygulanan bu tekniğe rağmen yine de doğum ilerlemezse sezaryene geçilir.

Epiyozlu doğum nedir, nasıldır?

  • Normal doğum sırasında bebeğin doğumunu kolaylaştırmak ve doğumda oluşabilecek yırtıkları önlemek için çıkış bölgesinin kesilmesidir.
  • Doğumda bölgeyi genişletmek için kesilir ve doğum sonrasında yeniden dikilir.
  • Bu kesiğe epizyotomi denir ve bebeğin çok daha kolay çıkabilmesini sağlar.
  • Gerekmediği sürece yapılmaz ama bölgenin anatomik yapısının bozulma riski varsa bölgeyi korumak amacıyla uygulanır.
  • Operasyon sırasında lokal anestezi uygulandığı için ağrı duyulmaz.

Forsepsle veya vakumla doğum nedir, nasıldır?

  • Bebeğin kulak çevresinden geçerek başını tamamen kavrayan, metal alete 'forseps' denir.
  • Çan şeklindeki metal başlığı bebeğin başına yaslayarak, vakumla dışarı doğru çekilmesine ise vakumla doğum denir.
  • Normal doğumların %10'unda doktorlar, doğuma yardımcı olması için forseps veya vakum kullanmayı tercih edebilir.
  • Bebeğiniz sıkıntı belirtileri gösteriyorsa veya doğum kanalında sıkışırsa ya da siz yeterince hızlı itemiyorsanız, bu aletler bebeğinizin hayatını kurtarmaya yardımcı olur.
  • Bu tür sıkıntılı durumlarda eğer sezaryen olmak istemiyorsanız, bu teknikler normal doğum yapabilmenizi sağlar.
  • Genel olarak anne için vakum daha az travmatik olurken, bebek içinse forseps daha az risklidir.
  • Bebek açısından kalıcı ve tehlikeli riskler taşımaması için, her iki yöntem de usulüne göre uygulanmalıdır.

Sezaryen nedir, nasıldır ?

  • Sezaryen bir operasyon olduğu için, operasyona ilişkin genel riskleri de taşır. Bu yüzden prensip olarak ilk seçeneğin normal doğum olması gerekir.
  • Bebeğin rahim içindeki durumu önemlidir. Anne veya bebeği tehdit eden ve beklenmeyen herhangi bir durumda sezaryen gerekli olabilir.
  • Günümüzde çoğunlukla ilk doğumlarda ya da bebeğin baş bölgesinden gelmemesi gibi pozisyonlarda sezaryen tercih edilir.
  • Tıbbi gereklilikler yüzünden, zorunlu olarak sezaryenin seçilmesi de söz konusu olabilir. Bu gereklilikler hamileliğin son dönemlerine doğru netleşir ve sezaryen planlı bir şekilde gerçekleştirilir.
  • Seyrek olarak, normal doğum sırasında gelişebilecek acil durumlarda da sezaryene geçilebilir.
  • Sezaryene başlamadan önce hazırlıklar konusunda anne bilgilendirilmelidir.
  • Tüm hazırlıklar tamamlandıktan sonra epidural anestezi ya da Spinal anestezi ile anne acıya karşı duyarsızlaştırılır ve karın bölgesinin alt kısmından yaklaşık 8 - 9 cm’lik, yatay bir kesi yapılır.
  • Karın duvarı açılır ve kesik derinleştirilerek tüm karın katları açıldıktan sonra rahim duvarına gelinir.
  • Ardından bebeği anne karnında besleyen ‘plasenta’ rahmin içinden çıkartılır ve bebek uygun şekilde kesikten dışarı alınır.
  • Normal doğumda olduğu gibi sezaryende de göbek kordonu kesilir. Plasenta rahmin içinden alınır.
  • Annenin karın içi temizlenir, kanayan yerler kontrol edilir, varsa müdahale edilir ve karın duvarı tekrar anatomisine uygun olarak dikilir.
  • Son olarak cilde estetik dikiş yapılır. Ameliyat ortalama 30 - 35 dakika sürer. Ardından anne 10 - 15 dakikalık gözlemin ardından doğum servisine gönderilir.

Epidural anestezi nedir?

  • İstenilen bölgenin tamamen uyuşturulmasına denir. Yani bir tür lokal anestezidir.
  • Omuriliğin etrafını saran tabakanın dış kısmına ‘epidural’ aralık denir.
  • Eğer anne tercih ederse epidural anesteziyle bu aralığa ilaç uygulanır ve bölge uyuşturularak, ağrıların giderilmesini sağlar.
  • Bu yöntem hem normal doğum da hem de sezaryende güvenle kullanılabilir. Her ikisinde de amaç ağrıların giderilmesidir.
  • Uygulanan ilacın dozu doğru ayarlandığında, sadece his kaybı oluşur ama fonksiyonlarda kayıp olmaz.
  • Bu yöntem genel anesteziye göre daha az komplikasyon sağlar.
  • Rahim ağzı belli bir açıklığa geldikten sonra epidural anestezi uygulamaya devam etmek mümkün değildir.
  • Bazı durumlarda epidural anestezi doğumun ilk safhasını etkilemez ama ikinci safhayı uzatabilir. Böyle durumlarda forsepsle veya vakumla doğuma devam edilir.

Spinal anestezi nedir?

  • Spinal ve epidural anestezi aynı etkiye sahiptir. Uygulama farkı; spinal anestezi sıvı dolu kese içerisine enjeksiyonu yoluyla yapılır. Epidural anestezide ise kese dışındaki alana (epidural aralık) enjeksiyon yapılır.
  • Spinal kord ve sinirler, içinde spinal sıvı (beyin omurilik sıvısı) bulunan kesede yer alır. Bunun etrafında ise epidural alan bulunur.
  • Spinal enjeksiyonda etkinin başlaması, önce spinal yapıldığı için daha çabuk olur.
  • Sezaryenle doğum yapacak anne için ilk tercih edilen yöntem spinaldir.

Suda doğum nedir?

  • Annenin 35 - 37 derecede sıcak suyla dolu bir havuzda gerçekleştiği alternatif bir doğum tekniğidir.
  • Doğum sırasında sıcak suyun gevşetici etkisinden yararlanılır. Sıcak su, doğal sancılanma sürecinin başlamasına yardımcı olur ve anneye herhangi bir ilaç, ağrı kesici veya suni sancı verilmez.
  • Su, vücudu rahatlatan endorfin hormonunun salgılanmasını kolaylaştırarak doğum gerilimini azaltır.
  • Doğum başladıktan sonra bebeğin kalp atışları ve annenin tansiyon ölçümleri yapılır.
  • Bebek, anne rahminde de suda olduğu için bir su ortamından başka bir su ortamına rahatlıkla geçer ve şoka uğramaz.
  • Doğum gerçekleştikten sonra anne normal doğum masasına alınır ve kanama kontrolü yapılır.
  • İlk kez doğum yapan annelere ve riskli gebelik grubundakilere önerilmez. Ayrıca HIV, hepatit ve aktif genital enfeksiyonu olan anneler, daha önce sezaryenle doğum yapan veya çok kilolu olan anneler, bebeğin ters gelmesi, çoğul gebelik, bebeğin 4 kilonun üstünde olması, erken doğum, annenin; astım, kalp, şeker veya yüksek tansiyon gibi hastalıklarının olması, su kesesinde sorun olması gibi durumlarda suda doğum yapılamaz.
Ve arkadaşlar yöntem hangisi olursa olsun;bunun sonucunda muhteşem bir mucize ile karşılaşacağınızı hayal edin.Mutlu bekleyişler,güzel sağlıklı rahat doğumlar sizin olsun :):):)

Bebeğiniz Emmiyor mu?

Doğum Çantasında Neler Olmalı???

Doğuma Giderken Götürülmesi Gerekenler


Hamilelik dönemimiz ne kadar uzun gibi gözüksede zaman çok çabuk geçebiliyor.Hamile olduğumuzu öğrendiğimiz günle doğuma sayılı günlerin kaldığını bilmemiz göz açıp kapayıncaya kadar geçer.

Bu sebepten ötürü doğuma giderken götürceklerimizi küçük bir valiz içinde toparlamamız ve bu işlemleri son günlere bırakmamakta fayda var. 


 Arama motorlarında arattığımız doğum çantası listesini çok abartmamakla birlikte ihtiyacımız olanları yanımızda hazır bulundurmak hastanede işlerimizi kolaylaştıracaktır. 

 Bebeğimiz için hazırladığımız kıyafetlerı ayrı bir çanta olarak da götürebilir,dilerseniz kendi hazırlamış olduğunuz çantanızın içinde bir paket olarak koyabilirsiniz.


. 

 Doğum çantamızı erken doğum ihtimalini göze alarak 40 hafta üzerinden 

 hesaplarsak;birkaç aya kala hazırlamak önemlidir.

 Öncelikle;


 *Nüfus kağıdı,evlilik cüzdanı,hastane dosyanız,tahlillerinizin hepsini bir dosyada birleştirin. 

 *Gecelik ve pijama 

 *Kredi kartları ve nakit para 

*Hastane temin etmiyorsa eğer hasta bezi ve çarşaf/yastık kılıfı 

 *Havlu,şampuan,sabun 

 *Kişisel eşyalarımız dediğimiz;tarak,diş macunu,diş fırçası,ayna,nemlendirici,ıslak 

 mendil,deodarant

 *Göğüs pedi,iç çamaşırı,ayağınız üşüyebilir - bol bol çorap alın 

 *Hijyenik kadın pedi,göğüsleriniz için lanolin içeren krem,göğüs kalkanı 

 *Hastane çıkışında giyebileceğiniz rahat kıyafetler 













 Son olarak;güzel görünmek hatta çok iyi görünmek isteyebilirsiniz:):) 

 Sizi renklendirecek birkaç makyaj malzemesi almayı unutmayın!!!!

Yenidoğan Bakımında Bilinmesi Gerekenler

Yenidoğan Göbek Bakımı

Hafta Hafta Hamilelik

Hafta Hafta Hamilelik

3-6 Aylık Bebek Gelişimi

3-6 Aylık Bebek Gelişimi;

0-3 Aylık Bebek Gelişimi-1

0-3 Aylık Bebek Gelişim Aşamaları : 

 UYKU AŞAMALARI

 

 *Ağlarken çıkardgığı tüm sesler farklılık göstermektedir.Örneğin açken ya da altı ıslakken ağlama sesi değişebilir.Korkmayın zaman içerisinde siz de tıpkı diğer tüm anneler gibi bunu ayırt edebileceksiniz.

 *Unutmayın! Ağlama esnasında çıkardığı her ses onun çene ve solunum gelişimi için olumlu bir faktördür.

 *Bebeğiniz doğduğu günden itibaren gün içerisinde yaklaşık 18 saat uyuyacaktır.Uyanık kaldığı zamanlar ilk bir ay içinde iki saati aşmayacağı dinlenmeye vakit ayırmalısınız.

 *Yenidoğan bebek iki-üç saatlik aralıklarla uyuyup uyanacağı için geceyi uykusuz geçirebilirsiniz,ilk aylarda geceleri uykusuz geçireğinizi unutmayın.Yine de bu küçük mucizeyi hayata alıştırmak için herşeye değer değil mi?

 *Yenidoğan bebekte birkaç farklı refleks bulunmaktadır.Örneğin bebeğinizin emme rekfleksi,adım atma refleksi,moro refleksi vb. 
   Moro refkleksi;bebeğinizin uyku esnasında ürkmesi olarakda tanımlanabilir.Kollarını iki yana yukarı bakacak şekilde uyuyan bebek,kolları aşağıya doğru indiğinde korkacaktır buda bebeğinizin uykusundan uyanmasına bile sebep olabilir. Bu dönemde eğer moro refleksi ile çok sık karşılaşıyorsanız; -Bebeğinizi yarım kundak şeklinde sarabilir,kollarının kendisini korkutmamasını sağlayabilirsiniz. -Moro refleksi doğuştan kazanılmıştır ancak 3 ayın sonunda bebeğinizi terketmelidir.Bu nedenle bebeğiniz uyurken kollarına yavaşça dokunabilir,masaj yapar vaziyette okşayarak sakinleştirebilirsiniz.


  Bebeğinizin Uyku Düzeni 

 *İlk üç ayda bebekten uyku düzenine girmesini beklemeyin.Çünkü bebekler günün 3/2 sini uyuyarak geçirseler bile bu aralıklarla olacaktır.Uyanık kaldığı zamanlarda iş size düşer:bebeğinizin beslenmesini yapmak,altını değiştirmek,gazını çıkartmak vs.

 *Bebeğinizin hareketlerini gözlemleyin.Zaman içerisinde bebeğiniz size uykusu geldğiğinde sinyaller vericek sizde bunları kolaylıkla anlayabileceksiniz.Bakışlarının bir yere sabitlenmesi,gözlerinin gitmesi,ovuşturması,ellerini kulaklarına götürmesi gibi.Bu durumlarda bebeğin altını değiştirip,beslenmesini sağladıktan sonra yatağına yatırın ve beklemeye başlayın.Bebeğin kendi kendisine uyumasına müsade edin. 

*Bebeğinizi her zaman yatağında uyumasını sağlayın,ileriki dönemlerde işiniz daha kolaylaşıcaktır. :)